Master plan diyor ki...


Mustafa Dermanlı
mdermanli@gmail.com
 
 


“Sürdürülebilir bir bakışla Bozcaada turizminin gelişimine katkı sağlamak” amacıyla hazırlanan Turizm Master Planı’nı ancak okuma fırsatı buldum.

Bozcaada’nın 10 yıllık süreçte daha yenilikçi bir turizm yönetim stratejisi amacıyla hazırlanan plan çok önemli veriler içeriyor. Aslında “geçmişi masaya yatırmadan, geleceğin planlanamayacağını” da açıkça gösteriyor. 70 sayfalık plan Bozcaada’nın sosyo kültürel yapısından ekonomik yapısına, fiziki mekan analizlerinden turizm raporlarına kadar detaylı bir arşive sahip. Beni son dönemde turizm konusundaki çalkantı ilgilendiriyor. Adanın turizmi nereye gidiyor? Bir yere gidiyorsa ne sebeple oluyor? Bu sebepleri biraz anlayabilmek için, planda yer alan son yılların tablolarını inceledim.

Master planda Tablo-2’de Gestaş’tan edinilen bilgilere göre son 6 senede adaya geçen yolcu ve araç sayılarına ait veriler yer alıyor. Bu tabloya kabaca bakarsak Geyikli’deki feribot iskelesinden 2011 senesinde adaya 236 bin kişi geçiş yaparken 2016 senesinde yaklaşık 430 bin kişi geçmiş. Yani 5 senede %80’nin üzerinde bir artış olmuş. Sadece bu veri “Bozcaada yönünü kitle turizmine çevirdi” sözünü doğrulamasa da inanılmaz bir artış olduğu gerçeğini baş köşeye koyuyor. Ayrıca bu verilere deniz otobüsü ile adaya gelen kitleyi de eklemek gerek.

Bu tablo bir başka gelişmeyi de öne çıkartıyor aslında. Bozcaada “sezon kısa” algısının son beş yılda hangi noktadan hangi noktaya geldiğini daha net görebiliyoruz. Örneğin 2011 Nisanı’nda adaya 10 bin kişi gelirken 2016 Nisanı’nda 20 bin kişi gelmiş. %100 bir artış var. Mayıs’ta ise 5 senede 17 bin kişiden 42 bin kişiye artmış ki bu oransal olarak %150’ye tekabül ediyor. Haziran ve Temmuz aylarında %50 oranında bir artış olurken, Ağustos ayının son 5 yılında her sene artan bir turist girişi var. Beş yılda %100’lük bu artış sonucunda 2011’de 47 bin kişi adaya gelirken 2016’da 97 bin kişi giriş yapmış Ağustos ayında. Eylül artış oranı %55, Ekim ise %50 olarak göze çarpıyor.

Bu veriler şunu gösteriyor: “Bozcaada’nın turizm sezonu 2-2,5 aydır” sözü tarihe karışıyor. Görüldüğü üzere Nisan’da ufak ufak başlayan hareketlilik Ekim ayına dek sürüyor. Ve bu tablonun en önemli verilerinden biri de Mayıs ayında son yıllarda turist gelişinin artmış olması. 10K Maraton etkinliği ile 1 Mayıs’ın ve 19 Mayıs’ın tatil olması sebebiyle Mayıs ayı oldukça kalabalık geçiyor adada. Hatta 2016 yılının Mayıs ayında gelen ziyaretçi sayısı Haziran ayında gelen misafirden bile daha fazla. 2017 verilerine henüz ulaşamadım ama çok büyük olasılıkla bu sene de öyle olacak.

Bir başka dikkat çeken detay ise Tablo-5’te verilmiş. Tablo diyor ki, ortalama olarak adaya gelen turist iki gece bile adada kalmıyor. Bu neden olabilir? Adada yapacak bir şey bulamıyordur, ada küçük olduğu için 1-2 gün yetiyordur, ada pahalı geliyordur, tatilci adayı hafta sonu tatili olarak düşünüyordur. Benim aklıma bir başka seçenek gelmiyor. Misal komşumuz Gökçeada’da kalış süresi ortalama bakıldığında Bozcaada’nın yaklaşık 2 katı (3,7 gün). Adaya gelen misafirlerin daha fazla kalması için ne yapabiliriz, işletmeciler ve yöneticiler belki de buna kafa yormalı biraz.

Tablo-9 plandaki önemli bir detaya ışık tutuyor. Tablo diyor ki: Bozcaada’nın en kalabalık ayı Ağustos’tur. Bu tabloya bir bilgi daha eklemem gerekiyor. Avrupa’daki birçok ülkede Temmuz ayının ortalarına doğru okullar tatil oluyor. Bu sebeple gurbetçilerin ve yabancı turistlerin daha sıklıkla Türkiye’ye geldiği tarih 15 Temmuz’dan sonrası oluyor. Şimdi tablodaki verilerle bu bilgiyi birleştirdiğimizde Ağustos’un Temmuz’a göre daha hareketli geçeceğini söylemek mümkün.

Tablo-11 ise adadaki konaklama işletmelerinin sayısını ve dolayısıyla yatak sayısını veriyor. Tabloya göre Bozcaada 202 işletme ve 3.657 yatak kapasitesine sahip. Peki bu rakam doğru olabilir mi? Sanırım bu rakamların doğru olmadığını hepimiz biliyoruz. Zaten master planda da bu hususa değinilmiş. Henüz ruhsat almamış işletmeleri, pansiyon olarak kiralanan evleri de eklediğimizde adanın yatak kapasitesinin 10 bin dolayında olduğu söyleniyor.

Konaklama işletmecilerinin “turizm çok kötü, eskiden bu vakitler odalar doluydu” söylemi yanlış değil. Ama bu adaya gelen insan sayısının azlığından değil, işletme sayısının arttığından gerçekleşiyor olabilir. Tablo-16’ya göre 2003 senesinde adada 768 yatak varken, 13 senede bu 3.657 yatak sayısına, yani 5 katına çıkmış. Elbette 13 senede adaya gelen turist sayısı da artmıştır ama 5 kat bir artış sözkonusu mudur, bu konuda sağlıklı bir veri yok.

2017 senesine ait adaya geçen araç ve yolcu sayılarını GESTAŞ açıklayacaktır. Yakında göreceğiz. Zira adada her sene yeni konaklama tesisleri açılıyor, evler kiralanıyor. İşte ortaya çıkan bu duruma rekabet diyoruz. Bu rekabetin kurallarını, adil olma koşullarını ve çizgisini ise ilgili merciler belirleyecekler.

 



Tarih: 01.08.2017 21:15