Pakize’nin Yolculuğu


Cahit Yalçın
cahit-yalcin@hotmail.com
 
 


Bir kaç yıl önce Milliyet Gazetesi’nin önemli köşe yazarlarından Güngör Uras ve eşinin yapmış olduğu Bozcaada ziyaretinde uzun bir ada muhabeti yapmak şansını yakalamak bize düşmüştü. Ada ile ilgili güzel bir bilgi alışverişi yapmıştık. Ada mutfağı ile ilgili görüşürken bulunduğum mekana Pakize teşrif etti. Pakize’yi kısaca tanıştırıp, yeteneklerinden, karşıya gidip gelmelerinden falan bahsederken tam bir saat nasıl geçti anlamadık. Birkaç gün sonra gazeteyi elimize alıp okurken sevgili gazeteci abimiz, adadan birkaç satır ama Pakize’den koca bir köşe bahsedince kızmadık desek yeridir.

Kimdir Pakize? İsmine Facebook’ta, Instagram’da, Twitter’de, Ekşisözlük’te, çeşitili gazetelerde, blog sayfalarında yer açılan, ünlü “havhav” kardeşimiz. Mesela bizlere fazla takılmaz. Mekanlarda seçiçidir. Gelen turiste yakın durur. Kimyası değişiktir, açım demez, sevmediğini sevmez ki takıntılıdır. Ama en büyük özelliği gemiyle karşıya gidip gelmeleri, aşkıyla buluşmaları ve yeniden geri dönmesidir. Asla karşıda barınmaz, soğuk havalarda taa gemide iken ada minübisine biner, kahvenin orda iner ondan sonrası meçhuldur.

İçine mi doğdu nedir yıllar sonra ilk defa yanıma gelip kendini sevdirdi. Ee ne yapalım zaten üçbeş tane insan varız kışın meydanda. Sevdik, gönlünü aldık, gerçi kırgın falanız ama bu sakinliktede kin tutacak halimiz yok. Birbirimize muhtaçız bu kışta kıyamette. Motorsikletin önüne bindiği gibi bi’ ada turu yapalım dedik. Yağan karın bozduğu yollardan geçince biraz hopladı, kızdı hırladı. Malum keyfine düşkündür biraz. Ayazma’ya gittik, kum ıslak ve kötüydü, durmadı. Sulubahçe’den bir zevk almadı, Beylik’e gidince bir hoşuna gitti, karaya oturan geminin orda güneşlendi. Akvaryum’dan teğet geçip, yarım bir ada turundan sonra merkeze vardık. Bir teşekkür havlamasından sonra, Çınaraltı’nda Arthur’u gaza getirip diğer köpeklerin üzerine saldırttıktan sonra, üç gemisiyle adaya yeni gelmiş misafirlerin yanına gidip derin bir uyku çekmeye başladı.

Adamızın üzümü, şarabı, denizi, kumu bir de ada ruhu var diye paranın peşine düşerken, adayı kollayalım derken hazırdan yerken, son zamanlarda tatile değil biz de bir yer açıp parayı bulma sevdasına düşerken siz siz olun Pakize’yi, Lokum’u, Puik’i, Arthur’u tanımadan bir karar vermeyin. Bu renkli hayvanları sevmeden adayı sevmeyin. Yazın getirdiğiniz gibi hayvan dostlarınızı geride bırakmayın, ağlatmayın.

Not: Bir sapık ruh tarafından saçma ile vurulup yaralanan hayvan dostlarımızın anısına yazılmıştır.



Tarih: 09.02.2017 19:35